Fazilet durağı soruşturması derinleşiyor! Avukat Mücahit Birinci: Validatör kayıtları resmi evrak hükmündedir
Giriş Tarihi: 11.03.2021 20:03 Güncelleme Tarihi: 11.03.2021 20:17
Büyük tartışmalara ve toplumda büyük infiale neden olan Fazilet durağı soruşturması derinleşiyor. İçişleri Bakanlığı; Ekrem İmamoğlu, Murat Ongun, Eren Sönmez ve Özge Vural Öztürk hakkında soruşturma izni verdi. Ekrem İmamoğlu, Murat Ongun ve İsmail Saymaz hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunan avukat Mücahit Birinci, SABAH’a konuştu. Mücahit Birinci, Fazilet Durağı yalanının üzerinde tepinenlerle ilgili hukukun gereğini yaptığını belirterek, “İçişleri Bakanlığı’nın bu noktadaki, failler hakkındaki soruşturma izinlerini hukukun gereği olarak değerlendiriyorum. Bakanlık, hem şahsen benim itibarsızlaştırmaya çalışanlarla ile ilgili Murat Ongun aleyhinde, hem de sahte evrakların savcılık dosyasına gönderilmesi ile ilgili Ekrem İmamoğlu, Murat Ongun ve diğer görevlilerle ilgili soruşturma izni vermiş bulunmaktadır. Kanaatimce validatör kayıtları resmi evrak hükmündedir” dedi.
GÜNDEMSabah
İçişleri Bakanlığı; Fazilet durağı soruşturmasında pandemi döneminin en büyük yalanına imza atan ve sahte evrak düzenleyerek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, İBB Başkan Danışmanı Murat Ongun, İBB 1. Hukuk Müşaviri Eren Sönmez ve İBB Hukuk Müşaviri Özge Vural Öztürk hakkında soruşturma açtı.
(Avukat Mücahit Birinci)
BİRİNCİ: VALİDATÖR KAYITLARI RESMİ EVRAK HÜKMÜNDEDİR
Ekrem İmamoğlu, Murat Ongun ve Hürriyet Gazetesi eski muhabiri İsmail Saymaz hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunan Beylikdüzü Belediyesi eski AK Parti Grup Başkanvekili avukat Mücahit Birinci, İçişleri Bakanlığı'nın soruşturma iznini SABAH'a değerlendirdi.
Mücahit Birinci, Fazilet Durağı yalanının üzerinde tepinenlerle ilgili hukukun gereğini yaptığını belirterek, "İçişleri Bakanlığı'nın bu noktadaki, failler hakkındaki soruşturma izinlerini hukukun gereği olarak değerlendiriyorum. Bakanlık, hem şahsen benim itibarsızlaştırmaya çalışanlarla ile ilgili Murat Ongun aleyhinde, hem de sahte evrakların savcılık dosyasına gönderilmesi ile ilgili Ekrem İmamoğlu, Murat Ongun ve diğer görevlilerle ilgili soruşturma izni vermiş bulunmaktadır. Kanaatimce validatör kayıtları resmi evrak hükmündedir" dedi.
İçişleri Bakanlığı, Fazilet durağı soruşturmasında pandemi döneminin en büyük yalanına imza atan ve sahte evrak düzenleyerek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, İBB Başkan Danışmanı Murat Ongun, İBB 1. Hukuk Müşaviri Eren Sönmez ve İBB Hukuk Müşaviri Özge Vural Öztürk hakkında soruşturma açtı.
BİRİNCİ: "VALİDATÖR KAYITLARI RESMİ EVRAK HÜKMÜNDEDİR"
Ekrem İmamoğlu, Murat Ongun ve Hürriyet Gazetesi eski muhabiri İsmail Saymaz hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunan Beylikdüzü Belediyesi eski AK Parti Grup Başkanvekili avukat Mücahit Birinci, İçişleri Bakanlığı'nın soruşturma iznini değerlendirdi.
Sabah'a konuşan Mücahit Birinci, Fazilet Durağı yalanının üzerinde tepinenlerle ilgili hukukun gereğini yaptığını belirterek, "İçişleri Bakanlığı'nın bu noktadaki, failler hakkındaki soruşturma izinlerini hukukun gereği olarak değerlendiriyorum. Bakanlık, hem şahsen benim itibarsızlaştırmaya çalışanlarla ile ilgili Murat Ongun aleyhinde, hem de sahte evrakların savcılık dosyasına gönderilmesi ile ilgili Ekrem İmamoğlu, Murat Ongun ve diğer görevlilerle ilgili soruşturma izni vermiş bulunmaktadır. Kanaatimce validatör kayıtları resmi evrak hükmündedir" dedi.
"RESMİ EVRAKTA SAHTECİLİK SUÇU"
Mücahit Birinci; Resmi Evrakta Sahtecilik suçunun Türk Ceza Kanunu'nun 204 maddesinde düzenlendiğini hatırlatarak, şunları söyledi:
"Resmi evrakta sahtecilik, üç farklı seçimlik hareketle kasten işlenebilen bir suçtur: Sahte resmi belge üretilmesi veya mevcut resmi belgenin gerçeğe aykırı düzenlenmesi, gerçek bir resmi belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesi, sahte resmi belgenin kullanılması. Üç seçimlik hareketten üçünün de, Fazilet Durağı yalan algı çalışmasında oluştuğunu gözlemlemekteyiz."
"YALAN DA BİR ÇEŞİT TERÖRDÜR"
"Bizim yapacağımız şey bundan sonra da, şimdiye kadar yaptığımız gibi, yargı sürecinin takipçisi olmaktır. Bu Goebbels'çi algı operasyonlarının, ülke siyaset gündeminden kalkması ve tekrarlanmaması için çabalamaktayız. Zira bizce yalan da bir çeşit terördür."
MURAT ONGUN MÜCAHİT BİRİNCİ'YE HAKARET ETMİŞTİ
Murat Ongun; 29 Mart 2020 tarihinde koronavirüs sürecinde yolculuk yaptığı otobüste yoğunluk olduğunu gösteren fotoğrafı paylaştığı gerekçesiyle Mücahit Birinci'ye hakaret etmiş ve "Değerli İstanbullular. Lütfen dikkatle okuyun ve paylaşın. Bu, İBB başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik organize kötülüğün fotoğrafıdır. Bugün önce troll hesapların sonra da bazı basın organlarının paylaştığı 'dolu otobüs' fotoğraflarındaki olağanüstü durumu yakından araştırdık" iddiasında bulunmuştu.
Ongun, "30 duraklı 62 No'lu Kağıthane-Kabataş Hattımıza sabah 06.00'da Fazilet Durağı'ndan şoförün uyarısına rağmen araca bir anda 47 yolcu binmiştir" iddiasında bulunmuştu.
* Mücahit Birinci, İmamoğlu, Ongun ve Hürriyet Gazetesi eski muhabiri İsmail Saymaz hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuştu. Başsavcılık, İBB'nin suç duyurusu üzerine başlattığı soruşturmada 29 Mart 2020 Pazar günü 62 No'lu Kağıthane Kabataş hattında çalışan otobüse Fazilet durağından bir anda 47 yolcunun iddiasının gerçeği yansıtmadığını, Fazilet durağından da otobüse hiç yolcu alınmadığını tespit etti.
İBB Hukuk Müşavirliği de başsavcılığa Fazilet durağından bir seferde 71 kişinin bindiğini gösteren sahte evrak düzenlemişti. Başsavcılık sahte evrak düzenlendiğini belirledi. Sahte evrakta BELBİM A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Erdoğan Bayrak'ın imzası bulunuyor.
* Başsavcılık; İBB Hukuk Müşavirliği'nden gönderilen 2020/1446 sayılı ilk yazı ekindeki tabloda her ne kadar otobüsün 06:13'teki ilk hareketinden sonraki ilk 3 durak olan Kağıthane Belediyesi, Kağıthane Emniyet Müdürlüğü ve Yavuz Selim Parkı'ndan sonraki tüm yolcu bilgilerinin Fazilet durağı olarak kaydedildiğini ve sonraki tüm duraklara ait yolcu verilerinin sanki tüm yolcular Fazilet durağından binmiş gibi gösterildiğini tespit etti.
* Başsavcılığın takipsizlik kararında; İBB Hukuk Müşavirliği'nin söz konusu verilerine göre Fazilet durağından bir seferde otobüse 71 kişinin bindiğinin gözüktüğü ancak İBB Hukuk Müşavirliği'nin 30 Nisan 2020 tarihli son yazısı ekindeki belgelerde açıkça belirtildiği üzere, araç bilgisayarından validatöre durak ID bilgisi iletilmediğinden, validatöre iletilen en son verinin 06:20'de kaldığı ve bu saatten sonra veri akışı olmadığından binen kişilerin en son iletilen durak ID'sinde yani Fazilet durağından gözüktüğünün belirtildiğine dikkat çekildi.
* İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Bilişim Suçları Bürosu tarafından 28 Nisan 2020 tarihinde gönderilen yazıda; 29 Mart 2020 Pazar günü 62 No'lu Kağıthane-Kabataş hattında çalışan ve saat: 06.13'de hareket eden otobüsün araç içi kamera kayıtları ile BELBİM kayıtlarının farklı olduğuna dikkat çekildi.
"RESMİ EVRAKTA SAHTECİLİK SUÇU"
Mücahit Birinci; Resmi Evrakta Sahtecilik suçunun Türk Ceza Kanunu'nun 204 maddesinde düzenlendiğini hatırlatarak, şunları söyledi:
"Resmi evrakta sahtecilik, üç farklı seçimlik hareketle kasten işlenebilen bir suçtur: Sahte resmi belge üretilmesi veya mevcut resmi belgenin gerçeğe aykırı düzenlenmesi, gerçek bir resmi belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesi, sahte resmi belgenin kullanılması. Üç seçimlik hareketten üçünün de, Fazilet Durağı yalan algı çalışmasında oluştuğunu gözlemlemekteyiz."
"YALAN DA BİR ÇEŞİT TERÖRDÜR"
"Bizim yapacağımız şey bundan sonra da, şimdiye kadar yaptığımız gibi, yargı sürecinin takipçisi olmaktır. Bu Goebbels'çi algı operasyonlarının, ülke siyaset gündeminden kalkması ve tekrarlanmaması için çabalamaktayız. Zira bizce yalan da bir çeşit terördür."
MURAT ONGUN MÜCAHİT BİRİNCİ'YE HAKARET ETMİŞTİ
Murat Ongun; 29 Mart 2020 tarihinde koronavirüs sürecinde yolculuk yaptığı otobüste yoğunluk olduğunu gösteren fotoğrafı paylaştığı gerekçesiyle Mücahit Birinci'ye hakaret etmiş ve "Değerli İstanbullular. Lütfen dikkatle okuyun ve paylaşın. Bu, İBB başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik organize kötülüğün fotoğrafıdır. Bugün önce troll hesapların sonra da bazı basın organlarının paylaştığı 'dolu otobüs' fotoğraflarındaki olağanüstü durumu yakından araştırdık" iddiasında bulunmuştu.
Ongun, 30 duraklı 62 No'lu Kağıthane-Kabataş Hattımıza sabah 06.00'da Fazilet Durağı'ndan şoförün uyarısına rağmen araca bir anda 47 yolcu binmiştir" iddiasında bulunmuştu.
* Mücahit Birinci, İmamoğlu, Ongun ve Hürriyet Gazetesi eski muhabiri İsmail Saymaz hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuştu. Başsavcılık, İBB'nin suç duyurusu üzerine başlattığı soruşturmada 29 Mart 2020 Pazar günü 62 No'lu Kağıthane Kabataş hattında çalışan otobüse Fazilet durağından bir anda 47 yolcunun iddiasının gerçeği yansıtmadığını, Fazilet durağından da otobüse hiç yolcu alınmadığını tespit etti.
İBB Hukuk Müşavirliği de başsavcılığa Fazilet durağından bir seferde 71 kişinin bindiğini gösteren sahte evrak düzenlemişti. Başsavcılık sahte evrak düzenlendiğini belirledi. Sahte evrakta BELBİM A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Erdoğan Bayrak'ın imzası bulunuyor.
* Başsavcılık; İBB Hukuk Müşavirliği'nden gönderilen 2020/1446 sayılı ilk yazı ekindeki tabloda her ne kadar otobüsün 06:13'teki ilk hareketinden sonraki ilk 3 durak olan Kağıthane Belediyesi, Kağıthane Emniyet Müdürlüğü ve Yavuz Selim Parkı'ndan sonraki tüm yolcu bilgilerinin Fazilet durağı olarak kaydedildiğini ve sonraki tüm duraklara ait yolcu verilerinin sanki tüm yolcular Fazilet durağından binmiş gibi gösterildiğini tespit etti.
* Başsavcılığın takipsizlik kararında; İBB Hukuk Müşavirliği'nin söz konusu verilerine göre Fazilet durağından bir seferde otobüse 71 kişinin bindiğinin gözüktüğü ancak İBB Hukuk Müşavirliği'nin 30 Nisan 2020 tarihli son yazısı ekindeki belgelerde açıkça belirtildiği üzere, araç bilgisayarından validatöre durak ID bilgisi iletilmediğinden, validatöre iletilen en son verinin 06:20'de kaldığı ve bu saatten sonra veri akışı olmadığından binen kişilerin en son iletilen durak ID'sinde yani Fazilet durağından gözüktüğünün belirtildiğine dikkat çekildi.
* İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Bilişim Suçları Bürosu tarafından 28 Nisan 2020 tarihinde gönderilen yazıda; 29 Mart 2020 Pazar günü 62 No'lu Kağıthane-Kabataş hattında çalışan ve saat: 06.13'de hareket eden otobüsün araç içi kamera kayıtları ile BELBİM kayıtlarının farklı olduğuna dikkat çekildi.
(BARIŞ SAVAŞ / SABAH)
FAZİLET DURAĞINDA İKİNCİ SKANDAL! SAHTE EVRAK SORUŞTURMASI
BU NASIL DOĞRULAMA SİTESİ? TEYİT, FAZİLET DURAĞI YALANINDA...
CHP VE İYİ PARTİLİLER İBB MECLİSİ'Nİ TERK ETTİ!
Fazilet durağı yalanına sahte evrak soruşturması
10.03.2021 12:38 | Son Güncelleme: 10.03.2021 12:51
İBB'nin Fazilet durağı yalanını sahte evrak düzenleyerek kapatmak istemesi İçişleri Bakanlığı'nın soruşturmasıyla ortaya çıktı.
İBB'nin Fazilet durağı yalanını sahte evrak düzenleyerek kapatmak istemesi İçişleri Bakanlığı'nın soruşturmasıyla ortaya çıktı. Bakanlık, İmamoğlu ve görevliler hakkında soruşturma izni verdi.
Fazilet durağından hiç yolcu binmemesine rağmen 47 yolcunun bindiği iddiasında bulunan İBB'nin yalanının ortaya çıkmasını engellemek için sahte evrak düzenlemesi, İçişleri Bakanlığı'nın soruşturma izniyle ispatlandı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu; Fazilet durağı soruşturmasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sahte evrak sunan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB 1. Hukuk Müşaviri Eren Sönmez, İBB Başkan Danışmanı Murat Ongun ve İBB Hukuk Müşaviri Özge Vural Öztürk hakkında soruşturma izni verilmesine karar verdi.
MURAT ONGUN'A 2. SORUŞTURMA
Süleyman Soylu; pandemi döneminde otobüslerde yoğunluk olduğunu gösteren fotoğrafı paylaşan Beylikdüzü Belediyesi eski AK Parti Grup Başkanvekili avukat Mücahit Birinci'ye "troll" diye hakaret eden Ongun'a da ikinci soruşturma izni verilmesine karar verdi.
PANDEMİ DÖNEMİNİN EN BÜYÜK YALANI
Mehmet Önder Duman adlı vatandaş; 29 Mart 2020'de yolculuk yaptığı otobüste yoğunluk olduğunu gösteren fotoğrafı Twitter'da paylaştı. Mücahit Birinci de fotoğrafı paylaştı.
İmamoğlu, Ongun ve İBB'nin kurumsal internet sitesi, otobüste yaşanan yoğunluğun Fazilet durağından 47 kişi bindiği gerekçesiyle yaşandığını iddia etti.
İmamoğlu, "Otobüse biniş görüntülerini izledim ben. Kanım dondu ya. Derler ya kanım dondu. Eğer siyaset buysa, lanet olsun siyasete.. Kanım dondu" iddiasında bulundu. İBB, fotoğrafları paylaşan Önder Duman ve Mücahit Birinci hakkında suç duyurusunda bulundu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, İBB'nin suç duyurusu üzerine başlattığı soruşturmada 29 Mart 2020 Pazar günü 62 No'lu Kağıthane Kabataş hattında çalışan otobüse Fazilet durağından bir anda 47 yolcunun iddiasının gerçeği yansıtmadığını, Fazilet durağından da otobüse hiç yolcu alınmadığını tespit etti.
SAHTE EVRAKLA "71 KİŞİ BİNDİ" YALANI
İBB Hukuk Müşavirliği de başsavcılığa Fazilet durağından bir seferde 71 kişinin bindiğini gösteren sahte evrak düzenledi. Soylu; pandemi döneminin en büyük yalanına imza atan ve sahte evrak düzenleyerek başsavcılığı yanıltmaya çalışan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB 1. Hukuk Müşaviri Eren Sönmez, İBB Başkan Danışmanı Murat Ongun ve İBB Hukuk Müşaviri Özge Vural Öztürk'e soruşturma izni verilmesine karar verdi.
Süleyman Soylu; otobüslerde yoğunluk olduğunu gösteren fotoğrafı paylaşan Beylikdüzü Belediyesi eski AK Parti Grup Başkanvekili avukat Mücahit Birinci'ye "troll" diye hakaret eden Ongun'a da ikinci soruşturma izni verilmesine karar verdi.
(İHA)
Kaynak: İhlas Haber Ajansı
Dağa kaçırılan çocukların ortak geçmişi 'HDP'
Giriş Tarihi: 19.2.2021 22:25 Son Güncelleme: 20.2.2021 07:08
Dağa kaçırılan çocukların ortak geçmişi 'HDP' Evlat nöbetindeki Tuncelili anne Güllü Turan: "Kızımı HDP'liler götürdü, başvurduk bize karakolun yolunu gösterdiler" Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi...
Dağa kaçırılan çocukların ortak geçmişi 'HDP'
Evlat nöbetindeki Tuncelili anne Güllü Turan:
"Kızımı HDP'liler götürdü, başvurduk bize karakolun yolunu gösterdiler"
DİYARBAKIR - Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan ailelerin evlat nöbeti 536'ncı gününe girdi.
PKK'nın kaçırdığı çocukların ortak geçmişi HDP
Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla 3 Eylül 2019'dan bu yana farklı kentlerden Diyarbakır'a gelerek HDP il binası önünde oturma eylemi başlatan ailelerin umutlu bekleyişi PKK vahşetine rağmen 536'ncı gününde de devam ediyor. 2014'te kızının okuldayken eve gelmesini beklediklerini, ama gelmediğini belirten anne Güllü Turan, arayıp soruşturduklarını, kızının Tunceli'de HDP'nin binasına girip çıktığını öğrendiklerini söyledi. Anne Turan, "Eşim HDP'nin binasına gitti. Melek adında bir bayan varmış. Ona kızımın buraya geldiğini söylemiş o da kendilerinin götürmediğini söyledi. Kızım da 'Ben Melek ablanın yanındayım' dedi. Melek abla da sensin dedi. En sonunda karakola haber verdik, savcılığa gittik. Savcılıkta, kızımın Kobani'ye gittiğini öğrendim. Kızımı HDP'liler götürdü. Başvurduk bize karakolun yolunu gösterdiler. Tuncelili annelere, babalara sesleniyorum, HDP'nin kapısına gelin. Kızım sana sesleniyorum, gelmezsen sütümü de sana helal etmem. Ne olur dön eve" dedi.
Dağa kaçırılan çocukların ortak geçmişi 'HDP'
8 yaşında kaçırılan Ekrem Şeflek'in kardeşi: O fotoğrafı çeken askerle tanışmak isteriz
Diyarbakır'da, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen 206 ailenin HDP binası önündeki oturma eylemi, 536'ncı günde de sürüyor. Siirt'in Şirvan ilçesi Ormanbağ köyünde, 8 yaşında çobanlık yaparken, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan ağabeyi Ekrem Şeflek için eyleme katılan Erdal Şeflek, ellerindeki son fotoğrafla ağabeyini aradıklarını belirterek, "Fotoğrafı, bayram günü asker ağabeylerimiz çekti. Elimizde kalan son fotoğraf budur. Bu fotoğraf olmasaydı, ağabeyimle ilgili hiç fotoğraf olmazdı. Bu fotoğrafı çeken asker ağabeye çok teşekkür ederim. Onu görmek isteriz. Onu tanıyıp konuşmak isteriz" dedi.
Diyarbakır'da yaşayan Mehmet Akar, 21 Ağustos 2019'da ortadan kayboldu. Akar'ın annesi Hacire Akar, 1 gün sonra HDP Diyarbakır il binası önüne geldi. Oğlunun HDP'liler tarafından dağa kaçırıldığını söyleyen anne Akar, il binası önünde oturma eylemi başlattı. Eylemin 3'üncü gününde ortaya çıkan Mehmet Akar, mahkemece ev hapsiyle cezalandırıldı. Oğluna kavuşup, eylemine son veren Hacire Akar, çocukları kayıp annelere çağrıda bulundu. Akar'ın çocuğuna kavuşması, çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler için umut oldu. Akar'ın çağrısıyla harekete geçen çocukları kayıp aileler, 3 Eylül'de 2019'da HDP binası önünde oturma eylemine başladı.
Tunceli'nin Pertek ilçesinde 2014 yılında 17 yaşındayken kandırılarak, kaçırılan kızı Alev için oturma eylemini sürdüren Güllü Turan da evladına teslim olması yönünde çağrıda bulunarak, "Kızım evine dönsün artık. Onlar ellerini kızımın üzerinden çeksinler. Kızım PKK tarafından götürüldü. Kızım HDP'nin binasına girip çıkıyormuş. Biz yavrumun eve gelmesini bekledik, gelemedi. Kızımın gelmesini çok istiyorum. Güvenlik güçlerine teslim olup dönsünler. Yaşıyor mu, yaşamıyor mu; onu da Allah bilir" dedi.
EVLADINA KAVUŞAN AİLE SAYISI 23 OLDU
Hacire Akar'ın oğlu Mehmet'in yanı sıra eyleme katılanlardan Hatice Ceylan'ın oğlu Cafer, Hüsniye-Hüseyin Kaya çiftinin kızları Mekiye, Halime Kadran'ın torunu Halil İbrahim, Necla-Metin Açan çiftinin oğlu Harun, Nizamettin-Aslıhan Eşrefoğlu çiftinin oğlu Hüseyin, Gevriye Ayhan'ın kızı Pelda, Melik Aslan'ın oğlu Volkan, Muhteber Birlik'in oğlu Veysi, Cahide Alkan'ın oğlu Mehmet Emin, Şahize Altınkaynak'ın kızı Halise Alptekin, Naime Dalmış'ın kızı Tekoşin Açar, Sait Açar'ın oğlu Haşim, Cemal Ertaş'ın oğlu Ramazan, Sever Fidan'ın oğlu Tayfur Fidan, Gülşen Çetin'in oğlu Erdal Çetin, Fahrettin- Meryem Akkuş çiftinin oğulları Erkan, Fattah-Perihan Kaya çiftinin oğlu Cuma, Safiye-Mehmet Emin Coşkun çiftinin oğlu İbrahim Coşkun ile en son Mehmet-Keziban Yalçın çiftinin kızları Yasmin ve evlat nöbetinde olmayan 2 ailenin çocukları ile en son Selma Han'ın oğlu Onur'un da teslim olmasıyla, evlatlarına kavuşan aile sayısı 23 oldu.
'ELİMİZDE KALAN SON FOTOĞRAFI'
Siirt'in Şirvan ilçesi Ormanbağ köyünde, 8 yaşında çobanlık yaparken, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan Ekrem Şeflek için dün oturma eylemine katılan Erdal Şeflek, ağabeyinin tek fotoğrafının askerle çektirdiği fotoğraf olduğunu belirterek, "Fotoğrafı bayram günü asker ağabeylerimiz tarafından çekildi. Elimizde kalan son fotoğraf budur. Bu fotoğraf olmasaydı, ağabeyimle ilgili hiç fotoğraf olmazdı. Bu fotoğrafı çeken asker ağabeye çok teşekkür ederim. O asker ağabey, büyük ihtimalle şu an yaklaşık 55 yaşlarındadır. Onu görmek isteriz. Onu tanıyıp konuşmak isteriz. Buraya gelmem onun da sayesindedir. Bu fotoğraf olmasaydı, onunla ilgili fotoğraf olmayacaktı. Fotoğraftakiler de mahalle arkadaşlarıdır. Fotoğrafı da büyüttük ve 1994 yılından beri fotoğrafı hatıra olarak saklıyoruz" diye konuştu.
Tunceli'nin Pertek ilçesinde 2014 yılında 17 yaşındayken kandırılarak, kaçırılan kızı Alev için oturma eylemini sürdüren Güllü Turan da evladına teslim olması yönünde çağrıda bulunarak, "Kızım evine dönsün artık. Onlar ellerini kızımın üzerinden çeksinler. Kızım PKK tarafından götürüldü. Kızım HDP'nin binasına girip çıkıyormuş. Biz yavrumun eve gelmesini bekledik, gelemedi. Kızımın gelmesini çok istiyorum. Güvenlik güçlerine teslim olup dönsünler. Yaşıyor mu, yaşamıyor mu; onu da Allah bilir" dedi.
Çocukları terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırılan annelerin HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde gerçekleştirdikleri oturma eylemi 107'inci gününe girdi. Evlat nöbetindeki annelerden Necibe Çiftçi HDP'lilere sert tepki göstererek, "Biz burada oturup bu mücadeleyi çocuklarımız için yapacağız. Aklımız başımıza yeni geldi, HDP'lilerin ne dini var ne imanı var ve ne de insafları var" dedi.
"BİZ TEK BAYRAK İSTİYORUZ"
Bir çocuğunun dağa kaçırıldığını diğer çocuğunun ise hunharca şehit edildiğini aktaran acılı anne, "Biz şu anda burada oturuyoruz. Benim bir çocuğumu dağa kaçırdılar, bir çocuğumu da şehit ettiler. Biz Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağı altında yaşıyoruz ve biz tek bayrak istiyoruz. Allah'ın izniyle ve devletimizin gücü ile inşallah biz çocuklarımıza kavuşuruz" şeklinde konuştu.
Diyarbakır annesine ‘vicdansız’ hakaret
CHP’li Veli Ağbaba, PKK’nın kaçırdığı polis oğlu için evlat nöbeti tutan anneye “Kılıçdaroğlu’na hakkımı helal etmiyorum” dediği için kin kustu. Ağbaba’nın “Kılıçdaroğlu’na laf söylemek vicdansızlıktır. Çocuğun sana hakkını helal edecek mi?” sözleri tepki çekti
Giriş Tarihi: 7.12.2019
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba'dan, çocuğu terör örgütü PKK tarafından kaçırılan annelerin Diyarbakır HDP il binası önünde yaptığı eyleme ilişkin çirkin ifadeler geldi.
Diyarbakır annesine ‘vicdansız’ hakaret
Daha önce de Meclis'te, 2012 yılında etkisiz hale getirilen YPG'li teröristle basın toplantısı düzenlediği ortaya çıkan Ağbaba, Diyarbakırlı annelerin günlerdir süren haklı eylemiyle ilgili "Onu siyasi, AKP'nin desteklemiş olduğu bir şey olarak görüyoruz. Genel Başkanımız ailelerle ilgili grup toplantısında defalarca açıklama yaptı, ailelerin dramını gündeme getirdi" ifadelerini kullandı.
İşte Kemal Kılıçdaroğlu'nun savunduğu Demirtaş'ın o sözleri "Apo’nun heykelini dikeceğiz"
ANNEYE DİL UZATTI
Ağbaba Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılan çocuğunu geri almak için HDP İl Binası önünde bekleyen bir Diyarbakır annesinin, Kılıçdaroğlu'nun kendilerini ziyaret etmemesine, "Hakkımı helal etmiyorum" diyerek tepki göstermesine yönelik sorular üzerine, "O anneyi vicdanlı olmaya davet ediyoruz. Çocukları PKK tarafından kaçırılan aileler, Genel Başkanımızla sadece Ankara'da değil, birçok ilde bir araya geldiler. O anne diyor ki 'Hakkımı helal etmiyorum.' Acaba dağda PKK'nın elinde bulunan çocuğun sana hakkını helal edecek mi? Yazıktır, günahtır, ayıptır. Bu işin sorumlularına laf söylemeyip Kemal Kılıçdaroğlu'na laf söylemek vicdansızlıktır" ifadelerini kullandı.
POLİS OĞLU İÇİN NÖBETTE
İstanbul'da polis memuruyken Muş'ta kardeşinin düğün konvoyuyla memleketine döndüğü sırada Diyarbakır'ın Lice ilçesinde yol kesen teröristler tarafından 2015'te kaçırılan oğlu Vedat Kaya için 84 gündür oturma eylemini sürdüren anne Emine Kaya şöyle demişti: "Kemal Kılıçdaroğlu, Selahattin Demirtaş'a geçmiş olsun demiş. Ben Meclis'e yanına gittim, 'Çocuklarımızın bırakılması için destek versin bizlere' diye, hiç sesini çıkarmadı. Biz insan değil miyiz? Bize de destek verseydi. Hiçbir zaman Kılıçdaroğlu bizlere 'geçmiş olsun' demedi. Bizim de hakkımız var ve ben hakkımı helal etmiyorum kendisine."
15 yıl hapsi istenen HDP'liler mağdur aileyi böyle tehdit etmiş: Peşini bırak yoksa...
Diyarbakır annelerinin dağa kaçırılan çocuklarına kavuşma ümidiyle HDP İl Başkanlığı binası önündeki evlat nöbeti devam ederken, bir genci dağa götürdükleri iddiasıyla 2 tutuklu şüpheli hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
AA
Giriş Tarihi: 3.12.2019 11:15
A.K'yı (19) kandırarak dağa götürdükleri iddiasıyla yakalanan ve tutuklanan Abdulselam B. ve Zeliha B. hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame, 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, terör örgütü PKK/KCK'nın kuruluşu, yapılanması ve gerçekleştirdiği saldırılar hakkında detaylı bilgiye yer verildi.
Diyarbakır'da 7 Temmuz'da kaybolan çocuğu A.K'den 3 gün haber alamayan anne R.K'nın İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesine müracaatta bulunduğu belirtilen iddianamede, R.K'nın, eşini gizli numaradan arayan kişilerin çocuklarının terör örgütü PKK'nın elinde olduğu bilgisini verdiğini belirtmesi üzerine soruşturma başlatıldığı ifade edildi.
"OĞLUNU KANDİL'E GÖTÜRDÜK! KİMSEYE SÖYLEMEYİN!"
Müşteki anne R.K. iddianameye yansıyan ifadesinde şunları kaydetti:
"Çocuğum kaçırıldıktan 3 gün sonra eşimin telefonunu gizli numaradan bir erkek aradı. 'Oğlun bizim elimizde, onu Kandil'e götürdük, kimseye bir şey söylemeyin.' demesi üzerine HDP İl Başkanlığı binasına gittim. Oğlumun bulmaları için bağırdım, çağırdım ancak orada kim olduğunu bilmediğim bir erkek 'Oğlun burada yok bağırıp durma.' diyerek beni kovdu. Oğlumun çalıştığı iş yerine gittiğimde bir kişi yanıma gelerek, 'Sana bir şey söyleyeceğim ama kimseye söyleme oğlun Kandil'e gitti. Bir hafta sonra sana nereye gittiğiyle ilgili bilgileri getireceğim. Sakın devlete gitme, oğlunla beraber 12 kişi oldular. Lice'den de 6 kişi getirdik, onları da dağa götüreceğiz.' diyerek yanımdan ayrıldı. Tekrar HDP binasına gittim, oradaki 5 kişiye çocuğumun fotoğrafını ağlayarak gösterdim. 'Boşuna ağlama oğlunu bilsek bile söylemeyiz, oğlunu arama buraya sürekli gelme, dışarıda polisler var.' diyerek gitmemi istediler."
Çocuğunu dağa kaçırmakla suçladığı, yaşadığı mahallede "Çiçek" diye tanınan sanık Zeliha B. ile görüştüğünü belirten anne R.K, sanığın kendisine oğlunun dağa götürüldüğünü söylediğini ifade etti.
Anne R.K, oğluyla bir ara sohbet ederken aralarında geçen diyaloğu hatırladığını aktararak, "Oğlum internet kafeye bir kadının geldiğini, orada bulunan çocuklara tost, kola ısmarlayıp, internet ücretlerini ödediğini söylediğinde hayırsever bir kişinin yaptığını düşündüğünü ancak bunun terör örgütüne eleman kazandırmak için metot olarak uygulandığını anladık." ifadelerini kullandı.
"BU İŞİN PEŞİNİ BIRAK YOKSA..."
Baba Z.K. ise HDP'nin Lice'deki ilçe binasına gittiğinde çocuğunu sorduğu N.E'nin, "Burada oğlunu sorsan da söylemezler. Zaten şu an T.C. kuş uçurtmuyor. Dağa gelip gidebilen yok. Bu işin peşini bırak, yoksa başın belaya girer." şeklinde konuşarak, kendisini tehdit ettiğini öne sürdü.
İddianamede, şu değerlendirmede bulunuldu:
"Şüphelilerin, müştekilerin oğlunun çaba sarf ederek, terör örgütü PKK/KCK'ya katılmasını sağladığı, PKK/KCK'nın emir ve talimatlarıyla hareket ettikleri ve örgütte faaliyet gösteren üye oldukları anlaşılmıştır."
- İstenilen ceza
İddianamede, tutuklu sanıklar Abdulselam B. ve Zeliha B. hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Kocaeli'de PKK/KCK operasyonunda gözaltına alınan 22 şüpheli adliyede
Kocaeli'de terör örgütü PKK/KCK'ya yönelik operasyonda gözaltına alınan HDP Gebze İlçe Başkanı ve parti yöneticilerinin de aralarında olduğu 22 şüpheli adliyeye sevk edildi.
AA
Giriş Tarihi: 3.12.2019 11:17
Alınan bilgiye göre, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında terör örgütü PKK/KCK'nın propagandasını yaptıkları gerekçesiyle geçen hafta gözaltına alınan 22 şüphelinin emniyetteki işlemleri tamamlandı.
CHP'Lİ MECLİS ÜYESİ DE VAR
Aralarında HDP Gebze İlçe Başkanı Meryem Uslu ve parti yöneticileri ile CHP'nin Gebze Belediyesi Meclis Üyesi Osman Kurum'un da aralarında olduğu 22 şüpheli sağlık kontrolünün ardından adliyeye getirildi.
Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince 26 Kasım'da Gebze, Dilovası, Darıca ve İzmit ilçelerinde belirlenen adreslere düzenlenen eş zamanlı operasyonda 21 şüpheli gözaltına alınmıştı. Gözaltı sayısı daha sonra 22'ye yükselmişti.
Şüphelilerin ev ve iş yerinde yapılan aramada bazı dokümanlara el konulmuştu